Geçen gün haberlerde rastlayınca gerçekten heyecanlandım.Ankara’da 3 okulda pilot uygulamaya geçilmiş,bir okulda e-kitap,birinde notebook,birinde de ”classmate bilgisayar” ile denemeler yapılıyormuş.E-kitap olanının görüntülerinden anladığım kadarıyla,çocuklar PDF formatındaki kitaplardan dersi takip ederken ellerindeki stylus kalemlerle aletin üstüne not alabiliyorlar.Kulaklık bağlanmış,çocuklar dersle ilgili video ve ses kayıtlarını izliyorlar.Kindle gibi ince bir cihaz degildi,epey fonksiyonlu olduğunu tahmin etmek zor değil.Bakanlık temsilcisinin açıklamasına göre,e-kitap okuyucu olarak dağıtılan cihazlar internete de girebiliyormuş ancak öğrencilerin algısını dağıtmamak adına etkinleştirilmemiş,bu özelliği.Ama bizim zehir hafiye gençlerimizin bu kısıtlamaları alt etmeleri için bir iki ay yetecektir.
Şimdi fikrimi söylemek istiyorum(hazır kürsüyü boş bulmuşken);
Öğrencilere okuyucu diye dağıtılan ürünlerin fazla fonksiyonlu olduğunu düşünüyorum.Muhtemelen bunların maliyeti OLPCden yüksektir.Eğer hedef,öğrencilerin kitap hamallığından kurtarılmasıysa,bu ürünler “fazla”.
Kindle gibi bir ürün ve bunlara kitapların Bakanlık tarafından yüklenebileceği bir sistem kurulsaydı daha düşük maliyetli ve “optimum” olurdu diye düşünüyorum.Gereksiz maliyet,şu an 3 okulda birer sınıfa dağıtılmış,memlekette 10 15 milyon ilköğretim öğrencisi olduğunu tahmin ediyorum.Gereksiz yere 10 15 milyon 7-8 inç dokunmatik ekranlı mp4 player dağıtmak anlamsız.Kindleda 3G bağlantı destekleniyor,Milli Eğitim Bakanlığı,GSM operatörlerinden biriyle anlaşıp,kitapların öğrencilerden bağımsız yüklenmesi sağlanabilirdi mesela.
Neyse,yine de memlekette güzel şeyler de oluyor galiba.Birilerini zengin etmek uğruna trilyonlar harcanmayacaksa pozitif bir adım olduğunu kimse inkar edemez.Tedrisat hayatımıza hayırlar getirmesi dileğiyle…